Yasemin CANCI
Şehit Düştüğü Tarih: 21 Aralık 2000
Şehit Düştüğü Yer: Uşak
Doğduğu Tarih: 22 Ekim 1967
Doğduğu Yer: İstanbul
Mezar Yeri: Gelibolu, Çanakkale
Yasemin, 22 Ekim 1967’de İstanbul’da
doğdu. Aslen Çanakkale-Ayvacık-Yeşilyurt köyündendir.
Demokrat bir çevrede büyümesinden
dolayı devrimcilere sempatisi çocukluğundan başlamıştır. 1989 yılında Devrimci Solcularla
tanışarak örgütlü faaliyetler içinde yer almaya başladı. Kadıköy Kültür
Araştırma Derneği’nin kurulması ve çalışmalarının örgütlenmesinde yer aldı. Bu
yıllarda Kadıköy bölgesi mahalli alan örgütlenmesi içinde çeşitli sorumluluklar
aldı.
Kır faaliyetinin örgütlenmeye
başlamasıyla birlikte Yasemin de kamp faaliyetine alınıp eğitim gördü. 1992
yılında ilk Ege Kır Gerilla Birliği’nin oluşturulmasıyla, birliğin
savaşçılarından biri olarak Ege dağlarına çıktı. Ege dağlarına çıkan ilk kadın gerilla oldu.
Ege kır faaliyeti içerisindeyken
28 Eylül 1992 tarihinde yoldaşları ile birlikte gözaltına alındı ve 12 Ekim
1992'de tutuklanarak Buca hapishanesine gönderildi.
Hapishane direnişleri içinde yer
alan Yasemin 1996 ölüm orucu eyleminin 1. ekibinde yer aldı. Daha sonra Uşak
hapishanesine sevk edildi. Cephe tutsaklar örgütlenmesi Uşak hapishanesi siyasi
sorumluluğuna atandı. Şehit düştüğü güne kadar da bu sorumluluğunu sürdürdü.
Katliam saldırısı sonrasında
ikinci kez düşman saldırdığında yoldaşı Berrin bile birlikte yoldaşlarını
kurtarmak, operasyonu durdurmak için bedenini tutuşturarak şehit düştü.
***
Yasemin
Cancı’nın Yazı ve Konuşmalarından:
Biz kendimizi yaktık.
Bilincimiz açık, müdahale istemiyoruz."
(19
Aralık katliamında feda eylemi yaparak kendini tutuşturan Yasemin Cancı’nın feda eylemi sonrasında bedeni yanıklar
içerisindeyken söylediği sözdür.)
*
Devrimcilik yalnızca
mantık işi değildir, tüm duygularımızla da hissetmemiz gerekir... Mantık duygularla
beslenmezse olmaz...
*
Süreci biliyoruz. Bunun
üzerine zaten çokça konuştuk. Artık netleşti. Hücreleri '84 ve '96’daki gibi
bir kez daha bandlarımızı kuşanarak yıkacağız... (Yasemin Cancı’nın
DHKP-C Tutsaklar Örgütlenmesi’nin Ölüm Orucu kararını tüm Cepheli tutsaklara
açıkladığı konuşmasından)
*
Dışarıda olsaydım, böyle
bir süreci içeride yaşamak isterdim... Herkes gönüllü olabilir... ama hiç eylem yapmayan, pankart bile asmayan da... Önemli olan yürekte inanç olması.
Ölüm orucu direnişçisi
olmak çok güzel bir duygu... herkesin bunu yaşamaya
hakkı var... o duyguları herkesin
yaşamasını isterim, ben, bizler yaşadık.
*
Berrin
Bıçkılar, şehitlerimize, kendisine verilen tüm emeklere, değere layık olma
isteğini dile getiriyor.
-
Yetmez, diyor Yasemin ve tamamlıyor: Bu
direnişte belki de tek başına kalacaksın, şehitlerimize bağlılığın yanında
iddianı, hedefini büyütmelisin...
Hakkında
Daha Geniş Bilgi İçin...